sidre.eu

Yapay Zeka ve Sanal Zeka Tarihi

Yapay Zeka (YZ) ve Sanal Zeka (SZ), bilgisayarlar ve makinelerin insan benzeri zeka yetenekleri geliştirmesini amaçlayan bir bilim dalıdır. Bu alandaki gelişmeler, uzun bir geçmişe sahiptir ve sürekli olarak evrim geçirmiştir.

20. Yüzyılın Başları: İlk Adımlar
YZ'nin temelleri, 20. yüzyılın başlarında atılmıştır. Alan Turing'in 1936'da geliştirdiği Turing makinesi, teorik bir bilgisayar modeli olarak kabul edilir ve YZ'nin temel kavramlarına katkı sağlar. II. Dünya Savaşı sırasında, şifre çözme ve askeri hesaplamalar için kullanılan ilk bilgisayarlar, YZ'nin gelişimine ivme kazandırır.

1950'ler: Yapay Zeka Terimi Ortaya Çıkıyor
Alan Turing'in çalışmalarının ardından, John McCarthy 1956'da Dartmouth Konferansı'nda "Yapay Zeka" terimini ilk defa kullanarak bu alana resmi bir isim verdi. Bu konferans, YZ'nin doğmasına yol açtı.

1960'lar ve 1970'ler: İlk YZ Programları
Bu dönemde, YZ'nin önemli ilk adımları atıldı. IBM'in "Deep Blue" adlı satranç oynayan bilgisayarı, 1997'de dünya satranç şampiyonu Garry Kasparov'u yendi ve YZ'nin potansiyelini gösterdi. Ayrıca, konuşma tanıma ve doğal dil işleme gibi alanlarda da ilerlemeler kaydedildi.

1980'ler ve 1990'lar: YZ'de Durgunluk
Bu dönemde, YZ'nin gelişimi büyük ölçüde yavaşladı. İlk umut verici sonuçların ardından, beklentilerin çok ötesine geçmek zor oldu ve finansman kesildi.

2000'ler: Yeniden Canlanma
Yeniden canlanma dönemi, büyük veri ve daha güçlü bilgisayarların gelişimi ile başladı. Google, 2012'de "Deep Learning" adlı derin öğrenme yöntemini kullanarak büyük ölçekli veri analizini başardı ve bu, YZ'nin önemli bir adımıydı. Siri, Alexa ve Google Asistan gibi sanal asistanlar da bu dönemde popülerlik kazandı.

2020'ler: Yapay Zeka'nın Geleceği
YZ ve SZ, sağlık, otomasyon, taşımacılık, güvenlik ve daha birçok alanda önemli uygulamalara sahiptir. Özellikle derin öğrenme ve makine öğrenme alanlarındaki ilerlemeler, YZ'nin daha da yaygınlaşmasına neden oldu. Ancak, etik ve güvenlik endişeleri de bu dönemde artmıştır.

YZ ve SZ, insanlığın karşılaştığı birçok karmaşık sorunu çözme potansiyeline sahiptir, ancak bu teknolojilerin etik ve toplumsal etkileri konusunda dikkatli olunması gerekmektedir. Gelecekteki gelişmeleri yakından izlemeye devam edeceğiz.

Bu, Yapay Zeka ve Sanal Zeka'nın tarihine genel bir bakıştır ve bu alanın derin ve karmaşık geçmişi çok daha fazla ayrıntı içermektedir. Ancak bu iki sayfalık özet, konunun ana hatlarını anlamanıza yardımcı olacaktır.

Dijital dünya, bilgisayarlar, internet ve diğer elektronik cihazlar aracılığıyla oluşturulan, işlenen, depolanan ve iletilen bilgilerin bir araya geldiği sanal bir ortamı ifade eder. Dijital dünya, fiziksel dünyanın dijital bir yansımasıdır ve günümüzde hayatın birçok yönünü etkiler. 

İşte dijital dünyanın temel bileşenleri ve etkileri:

1. İnternet: İnternet, dijital dünyanın temel taşıdır. Dünyanın dört bir yanındaki bilgisayarları birbirine bağlar ve büyük bir bilgi ve iletişim ağı oluşturur.

2. Web Siteleri ve Uygulamalar: Web siteleri ve mobil uygulamalar, kullanıcıların bilgilere erişebileceği, etkileşimde bulunabileceği ve çeşitli hizmetleri kullanabileceği platformlardır.

3. Sosyal Medya: Sosyal medya platformları, insanların birbiriyle bağlantı kurabileceği, içerik paylaşabileceği ve iletişim kurabileceği dijital topluluklar oluşturur.

4. Dijital İçerik: Dijital dünyada üretilen ve tüketilen içerikler, metinler, fotoğraflar, videolar ve daha fazlasını içerir.

5. E-Ticaret: Dijital dünya, çevrimiçi alışverişin gelişmesine olanak tanır, insanların ürünleri ve hizmetleri çevrimiçi olarak satın almasını sağlar.

6. Veri ve Analitik: Dijital dünya, büyük miktarda verinin toplanması, işlenmesi ve analiz edilmesi için bir platform sağlar. Bu veriler, işletmelerin kararlarını desteklemelerine yardımcı olabilir.

7. Siber Güvenlik: Dijital dünya, siber tehditlere karşı savunma önlemleri gerektirir. Siber güvenlik, bilgi ve sistemlerin korunması için kritik bir öneme sahiptir.

8. Eğitim ve İş Dünyası: Dijital dünya, eğitim ve iş dünyasında büyük değişikliklere yol açmıştır. Uzaktan eğitim, telekomünikasyon ve uzaktan çalışma gibi uygulamalar bu değişikliklere örnek olarak gösterilebilir.

Dijital dünya, insanların hayatlarını kolaylaştırabilir, bilgiye daha kolay erişim sağlayabilir ve küresel iletişimi artırabilir. Ancak aynı zamanda gizlilik endişeleri, siber saldırılar ve diğer potansiyel riskler de beraberinde getirebilir. Bu nedenle, dijital dünyada bilinçli ve güvenli bir şekilde hareket etmek önemlidir.

Güneş, bir kişinin burcunu belirlerken önemli bir faktördür ve burcunuzun temel özelliklerini şekillendirir. Başak burcu, 23 Ağustos ile 22 Eylül tarihleri arasında doğan insanları temsil eder. Başak burcu, düzen, titizlik, pratiklik, eleştirel düşünme ve detaylara odaklanma gibi özelliklere sahip olarak bilinir. Başak burcu insanları, analitik zekaları ve iş disiplinleri ile tanınırlar.

Güneş'in Başak burcu içinde bulunduğunda, bu özellikler daha da vurgulanabilir. Bu dönemde insanlar genellikle aşağıdaki şekillerde davranış sergileyebilirler:

1. Düzen ve Disiplin: Başak burcu, düzen ve disiplini sever. Güneş Başak burcu içindeyken, insanlar genellikle işlerini düzenlemek, planlamak ve disiplinli bir şekilde çalışmak konusunda daha motive olurlar.

2. Eleştirel Düşünme: Başak burcu, eleştirel düşünme yetenekleriyle tanınır. Güneş Başak burcu içindeyken, insanlar daha eleştirel ve detaylara odaklanmış olabilirler.

3. Sağlık ve Bakım: Başak burcu aynı zamanda sağlık ve bakım konularına da önem verir. Güneş Başak burcu içindeyken, kişiler genellikle sağlıklarına daha fazla dikkat ederler ve beslenme, egzersiz ve sağlıklı yaşam tarzı konularında daha bilinçli olabilirler.

4. Yardımseverlik: Başak burcu, başkalarına yardım etmeyi sever. Güneş Başak burcu içindeyken, insanlar genellikle çevrelerindekilere yardım etmek ve hizmet etmek için daha istekli olabilirler.

Ancak unutmayın ki burçlar sadece bir kişinin karakterini belirleyen tek faktör değildir. Kişilik karmaşıktır ve birçok farklı etken tarafından şekillenir. Güneş burcunuz sadece bir parçasıdır ve diğer astrolojik faktörler de kişilik özelliklerinizi etkiler. Bu nedenle, bir kişinin tam kişiliğini anlamak için sadece Güneş burcu yeterli değildir.

Devrek Sipahiler Köyü'nde Rumlardan Kalan Hazine: Asar Tepesi

Asar Tepesi, Türkiye'nin güzel doğal ve tarihi zenginliklerle dolu bölgelerinden biridir. Bu tepe, özellikle Devrek Sipahiler Köyü'nde yer alır ve geçmişin izlerini taşıyan önemli bir tarihi alanı temsil eder. Ancak, bu eşsiz bölge turistik önemiyle dikkat çeker, ancak fazla gösterişli değil, doğal güzellikleri ve tarihi dokusuyla ve küf kokusuyla sizi büyüler.

Asar Tepesi, tarihi zenginlikleri barındırırken, bunu mütevazı bir şekilde yapar. Burada Rumlar döneminden kalma bir hazine veya tarihi yapılar bulunmuyor gibi görünse de, sakinleri ve ziyaretçileri için tarihsel bir öneme sahiptir. Bu bölge, geçmişteki yaşam tarzının izlerini taşıyan, sade ve orijinal bir köy atmosferi sunar.

Ziyaretçiler, Asar Tepesi'nde sessiz yürüyüşler yapabilir, doğanın tadını çıkarabilir ve sakin bir köy atmosferi içinde rahatlayabilirler. Ayrıca, köydeki yerel yaşamı keşfetme fırsatı bulabilirler. Köy halkı, geleneksel el sanatları ve yerel yemekler konusunda zengin bir mirasa sahiptir ve ziyaretçilere bu kültürel deneyimi yaşatmak için gönüllüdür.

Asar Tepesi, kalabalıklardan ve turistik karmaşadan uzakta, sakin bir kaçamak arayanlar için mükemmel bir seçenektir. Burada sadece doğanın ve geleneksel yaşamın tadını çıkarmakla kalmaz, aynı zamanda yerel halkın misafirperverliğini deneyimleyerek gerçek bir kaçamak yaşarsınız.

#Devrek #SipahilerKöyü #AsarTepesi #TarihiYerler #KöyHayatı #SakinKaçamak

Devrek Aksu Köyü Yaylasında Monotonluktan Uzak Bir Hafta Sonu

Hayatın yoğun temposundan sıkıldığınızda, şehir karmaşasından kaçmak ve doğanın kucağında huzurlu bir hafta sonu geçirmek isterseniz, Devrek Aksu Köyü Yaylası bu özlemi giderebileceğiniz mükemmel bir destinasyon olabilir. Hareket, temiz hava, dinginlik ve hatta bir gölet veya balık olmadan bile unutulmaz bir hafta sonu geçirebilirsiniz.

Doğaya Saygılı Piknik

Devrek Aksu Köyü Yaylası, doğanın tadını çıkarmak isteyenler için bir cennet gibidir. Buraya geldiğinizde, öncelikle doğaya saygılı olmayı unutmamanız gerekiyor. Çöplerinizi toplayıp geri dönün ve doğayı temiz ve bakir bırakmaya özen gösterin. Doğa yürüyüşleri ve piknikler sırasında çevreye zarar vermek yerine doğanın tadını çıkarın.

Hareket ve Spor

Gölet veya balık olmasa da, Devrek Aksu Köyü Yaylası size hareket etmek için birçok fırsat sunar. Orman yürüyüşleri, dağ bisikleti turları ve hatta koşu gibi açık hava aktiviteleri için mükemmel bir mekan sunar. Yaylanın çevresi yeşil tepelerle çevrili olduğu için manzara da muhteşemdir. Hareket ederek hem fiziksel sağlığınıza katkı sağlayabilir hem de doğanın güzelliklerini keşfedebilirsiniz.

Dinginlik ve Huzur

Şehirdeki gürültüden ve stresten uzaklaşıp sessizliğin tadını çıkarmak istiyorsanız, Devrek Aksu Köyü Yaylası sizin için ideal bir yerdir. Burada kuşların cıvıltıları ve rüzgarın hafif esintisi dışında bir şey duymazsınız. Dingin bir atmosferde dinlenebilir ve zihninizi boşaltabilirsiniz.

Lezzetli Bir Piknik

Balık olmasa da, lezzetli bir piknik hazırlamak için köyün yerel ürünlerini deneyebilirsiniz. Taze sebzeler, peynirler ve ekmeklerle harika bir piknik hazırlayabilirsiniz. Yerel pazarlardan satın aldığınız ürünlerle damak zevkinize uygun bir açık hava ziyafeti düzenleyebilirsiniz.

Sonuç olarak, Devrek Aksu Köyü Yaylası, gölet veya balık olmasa da doğanın tadını çıkarabileceğiniz, hareket edebileceğiniz, huzurlu bir hafta sonu geçirmeniz için mükemmel bir seçenektir. Doğayla iç içe, sakin ve dingin bir atmosferde gevşeme fırsatı bulabilirsiniz. İster yürüyüş yapın, ister piknik yapın, bu doğal güzelliklerin tadını çıkarmak için her zaman bir neden bulabilirsiniz.

Malazgirt Meydan Muharebesi, 26 Ağustos 1071 tarihinde gerçekleşmiş önemli bir tarihi olaydır. Bu muharebe, Büyük Selçuklu İmparatorluğu'nun hükümdarı Alp Arslan (Alparslan) ile Bizans İmparatoru IV. Romanos Diogenes arasında gerçekleşmiştir. Malazgirt, günümüzde Türkiye sınırları içerisinde bulunan Muş'un Malazgirt ilçesinde gerçekleştiği için bu isimle anılmaktadır.

Alp Arslan, Bizans İmparatoru'na savaş açarak Anadolu'ya doğru hareket etti. Malazgirt Ovası'nda iki ordu karşı karşıya geldi. Selçuklu ordusu, sayıca daha azdı ancak daha iyi savaş yeteneklerine sahipti. Alp Arslan'ın taktiksel zekası ve askeri ustalığı, Selçuklu ordusunun zafer kazanmasını sağladı.

Sonuç olarak, Malazgirt Meydan Muharebesi Büyük Selçuklu İmparatorluğu'nun Anadolu'ya yayılmasının önünü açmış ve Bizans İmparatorluğu'nun bu bölgedeki etkisini azaltmıştır. Bu zafer, Türklerin Anadolu'ya yerleşimini hızlandırmış ve Türklerin tarih boyunca Anadolu'da yerleşik bir varlık haline gelmelerine neden olmuştur.

Kedi ve köpek, evcil hayvanlar arasında oldukça farklı özelliklere sahip olan iki farklı türdür.

İşte kedi ile köpek arasındaki bazı temel farklar:

1. **Boyut ve Görünüm:**
   - Köpekler genellikle daha büyük bir türe sahip olabilirler, ancak türlerine ve ırklarına bağlı olarak farklı boyutlarda olabilirler.
   - Kediler genellikle köpeklere göre daha küçük boyutlarda olurlar ve genellikle zarif bir görünüme sahiptirler.

2. **Sosyal Davranışlar:**
   - Köpekler sosyal hayvanlar olarak bilinir. Sahipleriyle etkileşime girmeyi severler, dikkat çekmeyi ve oyun oynamayı severler.
   - Kediler daha bağımsız olabilirler. Sahipleriyle de yakınlık kurabilirler, ancak genellikle daha sakin ve sessiz bir karaktere sahiptirler.

3. **Bakım İhtiyaçları:**
   - Köpekler genellikle daha fazla hareket ve egzersiz ihtiyacına sahiptirler. Yürüyüşe çıkmak, koşmak gibi aktiviteler onlar için önemlidir.
   - Kediler daha az egzersiz ihtiyacına sahiptirler. Genellikle daha düşük enerji seviyelerine sahiptirler, ancak oyun ve hareket etmek de onlar için önemlidir.

4. **Temizlik:**
   - Kediler kendilerini yalamak yoluyla temizliklerini yaparlar. Tüylerini düzenli olarak yalarak temiz tutarlar.
   - Köpeklerin de kendilerini temizlediği doğru olsa da, bazen sahiplerinin yardımına ihtiyaç duyabilirler. Özellikle bazı ırkların tüy bakımı daha fazla özen gerektirebilir.

5. **Beslenme Davranışları:**
   - Köpekler genellikle daha aç gözlü olabilirler ve çeşitli yiyeceklere daha yatkın olabilirler.
   - Kediler genellikle daha seçici olabilirler ve bazen belirli yiyecekleri reddedebilirler.

6. **Sesler ve İletişim:**
   - Köpekler farklı türlerine ve karakterlerine bağlı olarak farklı türde sesler çıkarabilirler. Havlama en yaygın iletişim şekillerindendir.
   - Kediler miyavlama, mırıldanma, tırmalama gibi çeşitli sesler kullanarak iletişim kurarlar.

Unutmayın ki her hayvan birey olarak farklı özelliklere sahip olabilir, bu nedenle genellemeler her zaman geçerli olmayabilir.

Kediler, insanlar arasında neden bu kadar ilgi çekici olduklarına dair birkaç nedeni vardır:

1. Sevimlilik: Kedilerin yüz ifadeleri, büyüleyici hareketleri ve kürkleri gibi özellikler, insanların onlara karşı doğal bir ilgi duymasına neden olur. Sevimli ve zarif görünümleri, insanlarda duygusal bir tepki uyandırabilir ve onları çekici kılar.

2. Oyunculuk: Kediler, oyuncu ve hareketli doğalarıyla insanların dikkatini çekerler. Oyuncu ve şirin hareketleri, eğlenceli ve keyifli bir şekilde vakit geçirme fırsatı sunar.

3. Bağımsızlık: Kediler genellikle bağımsız hayvanlardır ve insanlardan daha az bakıma ihtiyaç duyarlar. Bu özelliği, insanların hayatlarına kolayca uyum sağlayabilmelerini ve sevimli bir arkadaş olarak çekici hale gelmelerini sağlar.

4. Terapi ve Rahatlama: Kedilerin şefkatli ve sakin doğası, insanlara stresi azaltma ve rahatlama sağlayabilir. Bu nedenle, bazı terapi köpekleri gibi, kediler de terapi hayvanları olarak kullanılabilir.

5. Sosyal Medyada Popülarite: Sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla, sevimli ve komik kedi videoları ve fotoğrafları yaygın hale geldi. Bu da kedilerin popülaritesini artırdı ve insanların onlara olan ilgisini artırdı.

6. Ev Dostu Olmaları: Kediler, şehir yaşamına uyum sağlamada ve genellikle daha küçük bir yaşam alanında yaşamada köpeklere göre daha uygundur. Bu nedenle, özellikle yoğun şehir yaşamı olan insanlar için ideal evcil hayvan seçeneklerinden biri olarak öne çıkarlar.

Kısacası, kedilerin sevimlilikleri, oyunculukları, bağımsızlıkları ve insanlara sağladıkları terapi ve rahatlama gibi çeşitli özellikler nedeniyle, insanlar arasında büyük bir ilgi çekiyorlar.

Helva, genellikle un veya irmik gibi malzemelerin şeker veya bal ile karıştırılarak yapılan bir tatlıdır. İşte temel bir helva tarifi:

Malzemeler:

    •    1 su bardağı irmik veya un
    •    1 su bardağı toz şeker
    •    1 su bardağı süt veya su
    •    Yarım su bardağı sıvı yağ (tereyağı veya bitkisel yağ)
    •    Bir tutam tuz
    •    İsteğe bağlı: çekilmiş ceviz, fındık veya vanilya özütü

Yapılışı:

    1.    Bir tencereye sıvı yağı koyun ve ısıtın. Üzerine irmiği veya unu ekleyerek kısık ateşte sürekli karıştırarak hafifçe kavurun.
    2.    Kavrulmuş irmik veya unun rengi hafifçe dönene kadar, yaklaşık 5-7 dakika boyunca karıştırmaya devam edin.
    3.    Şekeri ekleyin ve karıştırarak eritin. Şeker eridikten sonra tencereyi ocaktan alın.
    4.    Aynı tencereye süt veya suyu ekleyin. Karışım kabarana kadar karıştırın.
    5.    Tekrar ocağa alın ve kısık ateşte karıştırmaya devam edin. Karışım koyulaşıp tencerenin kenarına doğru çekilmeye başlayacak.
    6.    Eğer isterseniz bu aşamada çekilmiş ceviz, fındık veya vanilya özütünü ekleyebilirsiniz.
    7.    Helvayı tencereden alıp servis yapacağınız kaba aktarın. Üzerini düzleştirerek şekil verin.
    8.    Helvayı oda sıcaklığına geldiğinde dilimleyerek servis yapabilirsiniz.

Afiyet olsun!